FAYDALI BİLGİLER
Koku Nötralizatörü Nedir?
Koku esas itibariyle burnumuzun algılayabildiği moleküllerdir. Bunlar hafif ve havada taşınabilirler. Birçok firma kötü kokuyu maskeleyen ürünler yapar. Bu ürünlerin kokularla kullanımı ise burnumuzun kokladığı koku molekülü sayısını arttırır, çelişkili olan bu uygulama durumu daha da kötüleştirir. Hepsinden daha da önemlisi, koku molekülleri ortadan kalkmaz bu nedenle de kısa zamanda kötü koku geriye döner .
Nötralizatör nedir, nelerden oluşur? Kötü kokuyu nasıl yok eder?
Nötralizatör; bitkilerden, ağaçlardan elde edilen esas yağların bio teknoloji ile üretilmiş özel formülasyonuna sahiptir.
Süper Nötralizatör ürünleri 35 ile 40 değişik esas yağ bileşeninden formüle edilmiştir.
Süper Nötralizatorleri, kendileri de doğadan bitki ekstraktlerinden elde edildiği için yaşayanlara ve çevreye zararlı ve tehlikeli değildir, bir çok mekanizma kullanarak kötü kokuları yok eder, problemleri ortadan kaldırır.
Süper Nötralizatörleri kokuları yok ederken :
Adsorbtion : Yüzeyde içine alma
Absarbsiyon : Hacimde içine alma
Construction : Kokulu gaz ile kokusuz bir son ürün yapmak üzere reaksiyona girme
Combination : Kokulu gaz ile güzel kokan bir son ürün yapmak üzere raksiyona girme
Counteraction : Kötü koku yayan ürüne “karşıt” bir ürün eklemesi yapma ve nötralizasyon oluşturma
Metodlarının birini veya birkaçını kullanarak kokuları yok eder .
Nötralizatörün koku yok etmeden başka olumlu yönleri var mıdır?
Esas yağlardan meydana gelen “ terpenler “ sadece koku yok etmek ve gaz çıkışını azaltmakla kalmaz:
*Anti-Bakteri ve Anti- Mantar olup antiseptik özellikler de taşırlar.
*Kullanıldıkları ortamda oksijen arttırıcı etki yaparlar.
*Hava kirliliğini azaltır, kirletici koku yapıcı moleküllerin yanında havadaki kimyasal kirliliği de azaltırlar.
Nötralizatör Güzel Kokar mı? Nötralizatörün güzel kokması şart mıdır?
Nötralizatör ile yapılan işlemin amacı teorik olarak kötü kokuların ortadan kalkmasıdır. Ancak kullanılan ürünün hafif ve etkili bir koku bırakması çoğu zaman müşteri tercihi olarak ortaya çıkmaktadır. Nötralizatörün yapısı gereği, nötralizatör ile uyum içinde olabilen çok az miktarda koku bulunmaktadır. Süper Nötralizatörleri fresh (Nane) ve Kristal gibi ferahlatan kokulara sahiptir.
Yağ Kapanları Hakkında Bilgi
Yağ kapanlarının çalışma prensibi:
Yağ kapanlarına giren atık su öncelikle, akışı kontrol edilmek suretiyle, türbülanssız hale getirilir. Bu sebeple çok yavaşlayan ve durulan atık suyun içindeki yağlar ve gres, yağların sudan hafif olmaları nedeniyle bir müddet sonra ayrışmaya başlar. Yağlar ve gres üstte birikirken, yağdan yaklaşık %90 oranında arındırılmış olan atık su, yağ kapanının çıkışından atık su tesisatına gönderilir.
Yağ kapanının konacağı yer:
Yağ kapanı, yağın su ile karıştığı ana proses ünitelerine en yakın mesafede bir yere konmalıdır. Ayrıca, yer belirlenirken yağ kapanının sürekli ve periyodik olarak temizlenmesi gerektiği hususu dikkate alınmalıdır.
Yağ kapanına kesinlikle bağlanmayacak atık sular:
Mutfak atık sularının haricinde, fekal atık içeren atık sular (kanalizasyon suyu) ile yağmur suları yağ kapanlarına kesinlikle bağlanmamalıdır.
Çöp öğütücüsüyle bağlantı:
Çöp öğütücüsünden çıkan atık su hiçbir zaman doğrudan doğruya bir yağ kapanına bağlanmamalıdır. Kullanılacak olan yağ kapanı tipi ne olursa olsun, çöp öğütücüsünden çıkan atık su, mutlaka önce uygun ölçüde bir katı atık tutucudan geçirilmeli, çöp öğütücüsünde öğütülmüş olan maddeler bu katı atık tutucuda tamamen çökeltilmelidir. Çöp öğütücüsünden gelen atık suyun içinde katı partiküllerin kalmadığından emin olduktan sonra bu atık su yağ kapanına bağlanmalıdır.
Yağ kapanına doğrudan bağlanamayacak diğer cihazlar:
Patates soyma makinası gibi suda zamanla çökelen atıkların bulunduğu atık sular üreten cihazlar, doğrudan doğruya yağ kapanına giden hatta bağlanmamalıdır. Bu atıklar, yağ kapanını olumsuz etkilediği gibi, tesisatın uzun olması halinde, tesisatı da tıkamaktadır.
Bu tür cihazların atık su çıkışlarında uygun özellikler de katı atık tutucular veya filtreler kullanılmalıdır.
Yağ kapanının temizlenmesi:
Unutulmamalıdır ki, yağ kapanı yağı imha eden bir mekanizmaya sahip değildir. Aksine, yağ ile suyu birbirinden ayrıştırarak, yağın bir bölgede birikmesini sağlar. Bu nedenle, kullanım şartlarına göre ve kullanım sırasında belirlenebilecek aralıklarla biriken yağın ortamdan uzaklaştırılması gerekir. Yağın alınması manuel olarak yapıldığı gibi, yarı otomatik ve tam otomatik olarak da yapılabilir.
Yağ kapanının seçilmesi:
Yağ kapanının kullanılacağı yer, maksimum atık su debisi, tercih edilen temizleme yöntemi ve monte edileceği bölgeye uygun olarak belirlenmelidir. Kullanacağınız yağ kapanının ölçeklendirilmesi ve diğer özelliklerinin belirlenmesi hususunda üretici firmalarla görüşebilir veya firmamızdan bilgi alabilirsiniz.
Yağ Bakterisi Neden Kullanılmalıdır?
Biokimya tarafından kuruluşunuzdaki yağ kapanlarına bakteri uygulandıktan sonra kısa bir yerleşme süresi ardından bakteri popülasyonunun belirli bir seviyeye ulaşması ile birlikte yağ kapanının çalışmasındaki iyileşmeler ve bu iyileşmelerin sistemin diğer kısımları üzerindeki olumlu etkisi belirgin olarak görülür.
Uygulama öncesi durum:
• Yağ kapanında biriken yağlar elle toplanarak veya vidanjörle çekilerek uzaklaştırılabilmektedir. Bu uygulama gayri sıhhi olduğu kadar yürürlükteki yönetmeliklere de aykırıdır. Çok ciddi ceza ve yaptırımları vardır.
• Ayrıca bu yağın birikme süreci içinde tesisin diğer kısımlarına kaçışı ( atık su tesisleri, kanallar, hatlar) önlenemez.
• Kapandan çekilen yağ + su karışımının bertarafı da oldukça problemlidir. (Atık yönetmelikleri)
• Bu karışımın atık su sistemine bertaraf için bilerek katılması veya istem dışı olarak yağ kapanı çıkış suyundan kaçarak, atık su sitemine karışması atık su sisteminin dengesini bozarak performansını olumsuz etkiler.
• Hatlar ve giderlerdeki tıkanmalar problem diğer problem sahalarıdır.
• Yağ kapanının çalışması ve yağların uzaklaştırılması sırasında oluşan kirlilik ve koku, çevre problemleri yaratmaktadır.
Uygulama ile birlikte beklenebilecek gelişmeler şöyle olacaktır;
• Bakterilerin yeterli sayıya ulaşması ile birlikte koku düzeyinde bir azalma olacaktır.
• Yağ kapanından elle veya vidanjöre çekim duracak, buna rağmen yağ seviyesinde artma değil azalma olacaktır. ( Belli bir süre sonunda ise yağ kapanında biriken katmanlar tamamen yok olacak yağ kapanında sadece günlük yağ görülecektir.)
• Kapan çıkış suyu daha berrak hale gelecek, kapandan yağ kaçağı ortadan kalkacaktır.
• Yağ bakterilerinin çalışması ile yağ kapanındaki yağlar tamamen doğal son ürünlere yani CO2 ve Su ya dönüşecektir.
• Atık su sistemine yağ katılımı veya istem dışı kaçaklar önleneceğinden atık su arıtma tesisleri performansında iyileşme olacak.
• Tesis atık su TDS, BOD ve COD değerlerinde iyileşme beklenebilir.
Bakteri performansını olumsuz etkileyebilecek uygulamalar:
• Yağ kapanından aşırı miktarda kontrolsüz yağ çekilmesi. ( yağ su karışımı ile birlikte bakterilerin de çekilmesi nedeni ile )
• Yağ kapanına inorganik maddelerin kaçışı (özellikle plastik torba, streç, kumaş parçaları)
• Yağ kapanına aşırı sebze kaçışı ( bu nedenle yılda 1-2 kez biriken sebze atıklarının fiziki temizliği önerilir)
• Önerilen periyotlarda önerilen dozlarda sürdürme dozajlamasının aksatılmaması gerekir.
Bakteriler Hakkında Kısa Bilgi
• Kullanılan Bakteri cinsleri :
Bakterilerin en emniyetli sınıfı olan non pathagenic – hastalık yapıcı olmayan birinci sınıf Basillus Cultures karışımıdır.
• Faydalı Organizma (Bakteri) nedir ?
Birçok insan bakteri olarak da bilinen mikroorganizmalara aşinadır. Mikroorganizmalar yeryüzünde toprak, su, kaya, bitki, hayvan ve hatta insanlarda bulunurlar. Ölümden sonra bütün yaşayan organizmalar ana elementleri olan su, karbon, nitrojen, fosfat ve iz elementlerine ayrışırlar. Bu prosese bioremidasyon adı verilir. Altı milyon organik molekülün geri dönüşümü ortalama bir milyon adet bakteri gerektirir.
• Neden atık arıtımı için bakteriler uygundur ?
Bakteriler doğanın geri dönüşümcüleridir. İnanılmaz sayıda bileşiği indirgeme özelliğine sahiptirler. Doğada tüm organik maddelerin geri çevrimi bakteriler tarafından gerçekleştirilir.
• Bakteriler atığı tam olarak nasıl indirgerler ?
Çalışma Mekanizmaları : Bakteri kullanım cinsine göre yağ ile beslenen bakteriler ise ortamdaki yağı tamamen yok ederek karbondioksit ve su olan doğal bileşenlerine çevirir.
Bakteriler büyüme ve üremelerinde kullanılmak üzere kompleks bileşikleri öncelikle enzim salgılayarak hücre içerisine alabilecekleri boyutlara kırarlar.
Bazı bakteriler BOI’ ye yol açan askıda katı maddelerde bulunan karbonhidrat ve proteinler gibi bileşikleri kullanırlar. Suya eklendiğinde suda yüzen yada tabana çöken katı partiküllere tutunurlar ve partikülleri decompose edecek enzimler salgılarlar.
• Görevler tamamlandığında bakterilere ne olur?
Bakteriler iyi beslendiklerinde türlerine bağlı olarak her 15-20 dakikada iki kat gibi inanılmaz hızlı bir oranda çoğalırlar. Bakteriler sistemdeki kirleticiler bu nüfusu besleyebildikleri sürece çoğalırlar. Kirlilik seviyesi düştükçe, ölür ve çok daha az ürerler. Bu sayede nüfus doğal olarak kendini kirlilik seviyesine göre dengeler. Görevlerinin tamamlanmasıyla beraber bakteriler iç solunuma geçerek birbirlerini tüketir. Bazıları uykuya (dormany) geçer ve kirlilik seviyesi artarsa tekrar aktif olur.
• Bakteriler genetik olarak mı elde edilmektedir ?
Hayır. Tüm bio-sistem ürünleri tabiatta mevcut bakterilerden oluşmaktadır. Yalnızca bakteriler kuvvetlendirilerek uygun ortamlar için sınıflandırılmaktadır.
• Atık su arıtma tesislerinde bu tür bakteri kültürlerinin kullanım ve üretimi, çevreye sıçrama ve kontrolsüz üreme gibi riskler taşır mı?
Tabii ki hayır. Atık suların biyolojik arıtımı, bu tür kültürlerin üretim ve arıtılmak istenen organik maddelerin “biyo kütle – biomas” olarak adlandırılan bu bakterilere besin kaynağı olarak kullandırılarak atık sudan ayrılması esasına dayanır. Bu tür ürünler, doğal yada benzer tesislerden aşılanarak tesislerde üretilen biomas’ ın; amaca yönelik daha yüksek performansta bakterilerin hazır olarak sisteme verilmesi ile daha yüksek kalitede bir biomas üretmek için kullanılırlar. Tamamı uluslar arası bakteri sınıflandırma literatüründe yer alan Grup I – Patojenik-Hastalık yapıcı olmayan (Group I – Nonpathogenic Microorganisms) kültürlerinden nutrient ve katalizör katkıları ile üretilen faydalı bakteriler,biomas dışında yaşayamazlar.
• Atıkların deşarjında BOI ve KOI neden kontrol altına alınmalıdır?
BOI (Biyolojik Oksijen İhtiyacı) mikroorganizmaların su yada atık sudaki indirgenebilir organik maddelerin aerobik koşullar altında stabilize etmek için kullandıkları oksijen miktarıdır. Bu indirgemede organik madde bakterinin besin ve enerji kaynağıdır. BOI testi genellikle 5 günlük 20 C her anlık inkibasyon süresi gibi kontrol edilebilir koşullardaki oksijen tüketimini ölçer. Suyun içeriğindeki organik madde yani kirlilik ne kadar fazla ise bu tüketimde o oranda yüksek sonuç verecektir. Ekolojik dengenin korunması için, patajonik bakteri ve yüksek BOİ li aşırı besin içeren deşarjlar kontrol altına alınmalıdır. Büyük miktarlı ve sindirilmemiş besinlerin toprağa aşırı yüklenmesi nitrojen çevriminin dengesini bozar, yüksek BOİ seviyeleri bazı bitkileri öldürür, bazı (indigenous) hayvan, kuş yada böcek türlerinin açlıktan ölümüne yol açacak farklı bitkilerin gelişimine neden olur. Bu tür atıklar yer altı su tabakasının yakınlarındaki ırmak ve gölleri kirletebilir. Bu besin fazlası su ortamlarında toplu ölümlere yol açabilecek normal balık kabuklu vb su canlıları tarafından sindirilemeyecek farklı fitoplanktonların üremesine destek verir. Yüksek BOİ ortamda mevcut oksijeni tüketeceğinden diğer canlılar için suda yeterli oksijen kalmamasına neden olur. Üreyen koku, ortamın istenmeyen böcek ve canlılara cazibesini artırır. Yüksek KOİ (Kımyasal Oksıjen Ihtiyacı) de yukarıdaki etkilerin yanı sıra, içerebileceği toksik kimyasallarla daha yüksek hayat formlarını bile zehirleyebilir. Doğal mikroorganizmaları toksik olarak etkileyerek besin zincirinin kırılmasına neden olabilir. Dolayısıyla, yüksek nüfus yoğunluğu yada sanayileşme ile atıkların belli zararsız deşarj standartları öngörülerek kontrol altına alınmaları kesinlikle gereklidir.
DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR!
a) YANLIŞ : Anında yağı çözüyor!! Demek ki iyi bakteri !!
Bakteri her canlı gibi büyüme, gelişme için zamana ihtiyaç gösterir. Faaliyete geçişi
(büyümeye ve çoğalmaya) min. 1 saatte başlar, Ancak çoğalarak yerleşmesi ve uygulandığı ortamda gözle görülür fark yaratması günler hatta birkaç hafta alır.
Bu arada bakterinin çoğalma hızı 20 dakikada bir kat (%100) gibi çok yüksek bir orandadır.
Kullanıldığı anda etki gösteren ürünlerin bir kısmının veya tamamının Kimyasal olma ihtimali çok yüksektir. Bilindiği gibi Kimyasallar bir atığı yok etmez çözerek daha büyük sorunlar yaratmak üzere ileri atar ve bunu yaparken doğanın dengesini bozar.
b) YANLIŞ : ENZİM daha ucuz. O da organik ürün. Bakterinin aynısı, onu kullanalım.
Enzimatik ürün Bakteri ürününün muadili değildir. Bakteri bir canlıdır. Enzim ise bir kimyasal. Bakteri kullanıldığı ortamda ortama ve kirliliğe uygun enzimler üretir, enzimler atığı, kirliliği parçalar, bakteri ise parçalanan atığı yer ve su ve karbondioksit' e indirger yani yok eder.
Bu işlem zincirinde bakteri olmaz ise yok edilme olmaz.
Yani Enzimatik ürün kirliliği sadece parçalar ve ileriye taşır. Aynen Kostik'in yaptığı gibi.!!